Wednesday 1 December 2010

best of glastonbury

her ne kadar son yıllarda klişeleşmeye başlamış olsa da, hakkı yenemeyecek, 40 yıllık efsane bir festivale konuk olacağız bu hafta. efsane festival glastonbury'nin gelmiş geçmiş en iyi performanlarını seçtiğim, bu canlı kayıtları uzun uğraşlarla bularak sizler için bir karışık kasete dönüştürdüğüm programı bu perşmbe sourberry radyo'da mutlaka dinleyin. akşam saat 8'de.

en iyi canlı performansları dinlerken sesi iyice açın, seyircilerin coşkusuna, şarkılara eşlik edişlerine siz de katılın. festivale gidemesek de tesellimizi bu programda bulabiliriz.

sevgiler saygılar.

Tuesday 16 November 2010

melankolinin sessiz ağırlığı

merhaba,
geçen hafta londra'daydım ve programı yapamadım. bu hafta ise inceden inceye omuzlarınızı düşürecek, hissettirmeden melankoliye boğacak bir program ile karşınızdayım. evet.

karışık kasetin ismi: melankolinin sessiz ağırlığı

perşembe saat 20'de www.sourberry.org'da görüşmek üzere.

Wednesday 3 November 2010

mind the gap

aloha!

bu hafta biraz tembellik, biraz da önümüzdeki hafta orada olacağım için karışık kasetin temasını londra olarak belirledim. ha ben mi düşündüm hayır, ama arkam kuvvetli maeeezallah! şehir temalı karışık kasetler ayrıca devam edecek zaman zaman.

neyse, uzun lafın kısası, perşembe saat 20-21 arası londra sokaklarında dolaşacağız. güzel şarkılar var. sıkı program var. beklerim.

Tuesday 26 October 2010

utanma söyle!

herkese selam! iyi haftalar.

bu hafta aradığımız eğlenceli karışık kaset konusunu bulmuş gibiyiz. üstelik bir ilk olarak dışarıdan karışık kaset konsepti aldık. evet sevgili orkuna teşekkürler tekrar. ve buradan çıkardığımız sonuç: karışık kaset fabrikası is back! yani çekinmeyin, aklınıza gelen konseptleri söyleyin, ben de karışık kasetinizi yapayım.

gelelim konumuza. bu hafta karışık kasetimizin ismi utanma söyle! dinlemeyi sevdiğimiz, ama sevdiğimizi söylemekten utandığımız şarkılardan oluşacak karışık kaset bu hafta. bir nevi itiraf köşesi. hep katılım tam katılım istiyorum bu karışık kasette. hatta şarkınızı yazarken yanında itirafınızı da yazın, afişe edeceğim herkesi programda :)

utanma söyle'nin tartışması karışık kasetin facebook sayfasında başladı bile. kaçıranlar için şimdiden aday listesine girmiş bazı şarkıları yazayım, katılımda tekrar olmasın:

britney spears - ...baby one more time
bon jovi - living on a prayer
spice girls - wannabe
robbie williams - angels veya love supreme
roxette - it must have been love
hanson - mmmmbop
backstreet boys - i want it that way
samantha fox - touch me
billy ray cyrus - achy breaky heart
right said fred - too sexy
ace of base - all that she wants
modern talking - brother louis


gibi gibi.... evet katılımları bekliyorum. perşembe gecesi herkesin itirafları havada uçuşacak!

p.s. konu çok öznel bir konu, o bakımdan şarkıların genel cheesy (dandiriklik dedim buna) kavramında olması gerekiyor. şimdi 25 milyon kopya satmış britney spears var, biz kimiz de utanıyoruz, di mi :)

sevgiler.

Wednesday 20 October 2010

yıl 1999

bu hafta karışık kasette 1999 yılına gidiyoruz.

90'lar müzikal açıdan bence en etkileyici dönemdir. tamam sevdiğim bir çok grup 80'lerde çıkmıştır ortaya ama genel anlamda 90'larda ortaya çıkan müzik akımları bir başkadır benim için. muhtemelen bunda benim 90'larda ergen/genç olmamın etkisi büyüktür. yine de, 90'lar bir başkadır...



bu hafta karışık kasette bir dönemin sonuna, bittiği yıla gidiyoruz.

1999'da neredeydik, neler oldu, hangi müthiş albümler çıktı, bir dönem biterken biz hangi şarkıları dinledik, söyledik?

bu perşembe saat 20'de www.sourberry.org/onair...

p.s. hep katılım tam katılım bu hafta yine mottomuz!

Wednesday 13 October 2010

lose me in the dark! - karanlık güzeldir: bir post punk karışık kaseti

merhaba karışık kaset ahalisi,

bu hafta yapacağım program için amacım esprili bir konsept bulup neşeli bir karışık kaset hazırlamaktı. gelin görün ki evdeki hesap çarşıya uymadı (deyimler üzerine karışık kaset?).

salı sabahı kalktım, sanki rüyamda robert smith görmüş gibi bir the cure dinleme isteğiyle. disintegration albümünü açtım, dinledim kesmedi. camdan dışarı baktım, buz gibi, gri ve ıslak bir hava. bir kahve yaptım ve derin bir nefes alarak pornography albümünü dinlemeye başladım. bütün süreç değişti haliyle. albüm bitti, dışarı çıktım, arabaya bindim, garajdan tam çıkarken shuffle'da birden bauhaus çaldı. çektim kenara dinledim şarkıyı. şarkı bitti tam gaza basacağım, joy division girdi... hal böyle olunca oturdum düşündüm, neşeli konsept bulacağım diye kasmanın alemi yoktu. bütün işaretler alınmıştı... bu hafta dark side'a geçmemiz gerekiyordu. ve geçiyoruz...

evet, karışık kaset bu hafta kendi yolunu çizdi. bir post punk karışık kaseti bizleri bekliyor. ben kaseti yaparken ve sonrasında oturup dinlerken çok zevk aldım. kasete baktığımda "tüm zamanların en çok sevdiğim 20 şarkısı" listeme giren 3 şarkı yer almış bu karışık kasette. daha ne olsun!

dinlenmesi kolay, melodisi pat diye dile takılan şarkılar yok; karanlık müzik, içsel ve şairane şarkı sözleri var.

perşemde akşam 8'de, dark side'da görüşmek üzere.

p.s. anlaşıldığı gibi bu hafta bencillik yaptım ve tüm şarkıları kendim seçtim. ama siz yine de aklınıza gelen parçaları paylaşırsanız sevinirim, bakalım sizin dark side'ınızda neler var...

Tuesday 5 October 2010

yedik koca yazı! - kışlıkları çıkarırken dinlenesi karışık kaset


antalya'da yazın son güzel günlerini geçirirken geldi aklıma bu konu. ben denize girerken istanbul'da ankara'da hırkalar kazaklar çıkmış meydana. yakında kombiler yanar. neyse, çok değil 3 gün sonra ben de katılıyorum kervana.

evet, koca yazı yedik. bu haftaki karışık kasetin genel konsepti yazın bitmesi ve kışlıkları çıkarmak olmakla beraber, a ve b yüzünü ayrı alt konseptlere ayırdım. a yüzünde, tembel ve mutlu bir şekilde geçen yazın son demlerini hissettiren ve yaklaşan sonun hüznünü barındıran şarkılar olacak. kasetin b yüzü ise direk olarak kışlıkları çıkarma hüznünü ve sonbahar kasvetini yaşatacak şarkılardan oluşacak. öyle ki, insana o kışlıkların arasından yılların depresyon hırkasını buldurup giydirebilir b yüzü. uyarmadı demeyin.

hadi bakalım, çılgıncasına katılımlarınızı bekliyorum.

sevgiler.

Tuesday 28 September 2010

she's a black belt in karate! - çizgi romanlık şarkılar

aloha herkese.

bu hafta karışık kasette çizgi romanı yapılası şarkılar var. sözleri ile çizgi roman senaryosu ve müziği ile de üzerine soundtrack olacak şarkılar...

zor bir konsept olacak gibi ama şimdiden 6-7 şarkı çıktı bile. pek tabii, artan katılımlarınızı bekliyorum!!

selam, sevgi.

Thursday 23 September 2010

Tuesday 21 September 2010

boyu değil işlevi - short is beautiful

merhaba,

karışık kasetin bu haftaki programında (23 eylül perşembe, saat 20) şarkı uzunluğundan ziyade işlevin önemini ispat ediyorum!

tadı hep damakta kalan, dinlemeye doyulmayan, kısacık, vakitsiz biten şarkılardan oluşan bir karışık kaset yapıyorum. şuanda karışık kasette "ne çabuk bitti bu şarkı, doyamadım, tadı damağımda kaldı" diyeceğiniz 27 şarkı var. en uzunu 2.44 dk, en kısası 46 sn. ortalama şarkı uzunluğu ise 1.58 dk (istatistik canavarı oldum bu aşamada).

interaktif olalım, karışık kasette halen yer var. aklınıza gelen kısacık ama leziz şarkıları bekliyorum.

perşembe akşamı saat 8 de görüşmek üzere.

Sunday 19 September 2010

Monday 13 September 2010

içinden akordiyon geçen karışık kaset


akordiyon, (ya da akordeon, her ikisi de tdk onaylı ama ben akordiyonu tercih ediyorum) en sevdiğim beş müzik enstrümanı listeme ikinci sıradan giren enstrümandır. kimi zaman bandoneon formunda da olabilir ama işte genelleme adına, hepsine akordiyon diyorum.

insana hem huzur veren hem de yarattığı melodiler ile kanını kaynatabilen bir enstrümandır akordiyon.

sanırım bir dönem ebeveynler arasında popülerdi çünkü küçüklüğümde, bana mandolin ile birlikte en çok öğretilmek istenen enstrümandı. lakin bir şekilde flüte kaymayı başarmıştım. şimdi düşününce, akordiyon çalmayı öğrenmiş olmayı çok isterdim.

tango ile özdeşleşmiştir (bandoneon formunda). doğu avrupa, balkan ve çingene müziklerinde sık rastlanır. gelin görün ki, pek çok rock şarkısında da o kadar güzel örnekleri var ki...

işte, bu haftaki programda sizlere "içinden akordiyon geçen şarkılar" çalacağım. karışık kasetimizin ismi de "içinden akordiyon geçen karışık kaset" oldu.

klasik rocktan grunge'a, indie'den new wave'e uzanan türlerin, içinde akordiyon barındıran şarkılarını çalarak bu haftaki karışık kaseti hazırlıyorum.

16 eylül perşembe, akşam saat 8'de, sourberry'de.

p.s. aklına bu konsepte uygun şarkı gelen paylaşırsa çok sevinirim ve playliste ekleme çabasına girerim!

Wednesday 8 September 2010

bayram nedeniyle kapalıyız


evet bu perşembe ne yazık ki program yapamayacağım. bozcaada'da şaraba, rakıya ve balığa doymakla meşgul olacağım.

bayram sonrası perşembe, 16 eylül'de görüşmek üzere.
sevgiler

Tuesday 31 August 2010

the hitchhiker's guide to dumping the lover!

(douglas adams'a selam ederek başlıyorum.)

evet bu hafta programda şehir/ülke gezmelerine biraz ara verip, esprili bir konsept ile devam etme kararı aldım. karışık kasetimizin ismi "the hitchhiker's guide to dumping the lover!"

sevgiliden ayrılmak isteyen ama bunu dile getiremeyenler için bir kurtuluş, bir çıkar yolu olarak bir karışık kaset yapıyorum bu hafta. bir nevi amme hizmeti bu, bir nevi vatan borcu gibi bir şey. zor gün dostuyum işte!

programın playlistinde yer alan şarkılar gerek isimleri, gerekse sözleriyle sevgiliye ayrılma isteğini kimi zaman inceden, kimi zaman ise direkt olan belirten şarkılar. müzikler ise neşeli gözüküp de aslında pek de neşeli olmayan türden.

evet, eğlenceli olacak bu programda, 2 ağustos perşembe saat 20.00'da görüşmek üzere.

p.s.1. programa kadar aklına konsepte uygun şarkı gelen, comment olarak paylaşırsa mutlu olurum ve playliste eklemeye çalışırım. interaktif olalım biraz!

p.s.2. futbol takımlarımızın çoğunun uefa'dan elenmesi sanırım benim reytingleri patlatacak. mutluyum!

Saturday 28 August 2010

i had to crucify some brother today!

herkese merhaba,

geçen programdaki yayın sonunda;

konsept: manchester madchester olalı ve sonrası
karışık kaset: i had to crucify some brother today!

side a
1. the buzzcocks - ever fallen in love
2. joy division - new dawn fades
3. the smiths - hand in glove
4. new order - true faith (peel sessions)
5. happy mondays - kinky afro
6. the stone roses - sally cinnamon
7. james - sit down

side b
1. the verve - sonnet
2. oasis - don't look back in anger
3. electronic - vivid
4. elbow - red
5. i am kloot - twist
6. lamb - gabriel

Sunday 22 August 2010

manchester madchester olalı ve sonrası

"güzel iskoçya'nın en bi güzel grupları" konseptli ilk programımızı geçen perşembe yaptık. dinleyen herkese teşekkürler, umarım beğenmişsinizdir. bu programda oluşan karışık kasetin adı "single malt" oldu. kasetin fotoğrafını önümüzdeki günlerde siteye koyacağım.



bu haftaki programın konsepti ise "manchester madchester olalı ve sonrası". manchester müzik sahnesine göz atıyoruz... manchester 60'lardan beri gerek britanya gerek dünya müzik arenasına önemli gruplar kazandırmış bir şehirdir. işte biz, bu gri şehirde 1976 yazına denk gelen bir konser ile yolculuğumuza başlayacağız:




konser o dönem londra'yı kasıp kavuran sex pistols'ın, konseri organize eden manchester'lı buzzcocks'un elemanları howard devoto ve pete shelly. izleyici sadece 40-50 kişi. ama izleyiciler arasında steven patrick morrisey (bildiğiniz morrissey), peter hook ve bernard sumner (joy Division ve new order elemanları), tony wilson (factory records ve the haçienda'nın kurucusu), mick hucknall (simply red) gibi isimler var. konseri izlerken bu kişilerin hiçbiri ne ünlü oldukları grupları kurmuşlardı ne de başlayacak olan manchester çılgınlığında yer alacaklarından haberdarlardı!



buzzcocks'ın punk sahnesine manchester grubu olarak girmesini takiben manchester müzik sahnesi tekrar canlanır. punk'ın kısa süren hükmünün ardından post punk döneminde ise manchester ada müziğini temelden etkileyen şehir olmuştur.



joy division'ın ortaya çıkması ve tony wilson'ın factory records'u kurması, ian curtis'in intiharı, new order, the smiths, the haçienda adlı klübün açılması, acid house'ın ve ecstacy'nin yükselişi, alternatif rock'ın dans müziği ile buluşması, kısacası madchester akımı! the stone roses, the charlatans, happy mondays, james işte bu dönem gruplarıdır. tüm bunlar 10 yıl gibi bir zamanda gerçekleşirken, arkasından 1990'larda britpop'un doğuşuna ön ayak olur. misal, britpop'un sevilmeyen kardeşleri manchester'li noel ve liam gallagher (oasis), the stone roses'ın roadie'si olarak büyümüştür. oasis, the verve, gene gibi madchester sonrası (ama etkisinde büyümüş) çıkan manchester'lı gruplar 1990 ve sonrası ada müziğini de şekillendirmiştir.



işte karışık kaset'in ikinci programı... "manchester madchester olalı ve sonrası". 26 ağustos perşembe saat 20.00'da! www.sourberry.org/onair.

kaçırmayın!

Friday 13 August 2010

Music from the Highlands





güzel iskoçya'nın güzel grupları. 1 saatlik programa koymak için düşündüklerim:

arab strap
belle & sebastian
the beta band
camera obscura
mogwai
the delgados
franz ferdinand
primal scream
the cinematics


ha, bu arada program çok büyük ihtimalle perşembe günleri 20.00-21.00 aralığında olacak. kesinleşince haberiniz olur.

bir sonraki durak ise manchester olacak.

sevgiler.


Monday 9 August 2010

Ankara'da Cult vardı...

hatırlar mısın?

sourberry de teknik bir bekleyiş var, o yüzden sabit programım olamadı henüz. ancak değişik saatlerde sıklıkla yayın yapıyorum. sizlere facebook üzerinden duyurmaya çalışıyorum yayına başladığım zaman. takip edebilirseniz sevinirim. bu arada sourberry'de epey bir yenilik var, girip göz atın derim.

neyse cult demiştik değil mi?

bir dönem barıdır cult! cult'ta çalınan, dinlediğimiz, bağırarak söylediğimiz şarkılardan bir program yapmayı düşünüyorum...
roy vedas-fragments of life üzeri sugababes - overload... stereo mcs - connected, the cure - lovesong... çok uzatmaya gerek yok. ama sanırım herkesin cult algısında ve anılarında farklı şarkılar vardır. bunları benimle paylaşırsanız güzel bir playlist yapabilirim.

şimdilik bu kadar.

sevgiler.

Monday 26 July 2010

K A R I Ş I K K A S E T - pek yakında

ekşi sözlük ürünü internet radyosu, sourberry.org, babanızın radyo istasyonu... yakın zamanda programım başlayacak.

bu arada program için farklı temalar düşünüyorum. tek bir temaya bağlı kalmaktansa her seferinde değişen bir program yapma amacındayım. aklına iyi bir kaç fikir gelen varsa yazsın lütfen.

görüşmek üzere.